SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

HACC BAHSİ

<< 1268 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

245 - (1268) وحدثنا محمد بن المثنى وزهير بن حرب وعبيدالله بن سعيد. جميعا عن يحيى القطان. قال ابن المثنى: حدثنا يحيى عن عبيدالله. حدثني نافع عن ابن عمر. قال: ما تركت استلام هذين الركنين، اليماني والحجر، مذ رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم يستلمهما، في شدة ولا  رخاء.

 

[ش (في شدة ولا  رخاء)  ظرف لقوله: ما تركت. وأراد بالشدة الزحام. وبالرخاء عدمه].

 

{245}

Bize Muhammedü'bnü'l-Müsennâ ile Züheyr b. Harb ve Ubeydullah b. Saîd hep birden Yahye'l-Kattân'dan rivayet, ettiler. İbnü'I-Müsennâ dediki: Bize Yahya, Ubeydullahdan rivayet etli. (Demişki): Bana Nâfi îbni Ömer'den rivayet etti. İbni Ömer şöyle demiş :

 

«Bu iki rüknü (yâni) Rükn-ü Yemani ile Hacer-i Esved'i, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in istilâm buyurduğunu gördüm göreli ne şiddette ne de serbest zamanda istilâmı terketmedim.»

 

 

246 - (1268) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وابن نمير. جميعا عن أبي خالد. قال أبو بكر: حدثنا أبو خالد الأحمر عن عبيدالله، عن نافع. قال: رأيت ابن عمر يستلم الحجر بيده. ثم قبل يده. وقال: ما تركته منذ رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم يفعله.

 

{246}

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile İbni Numeyr hep birden Ebû Hâlid'den rivayet ettiler. Ebû Bekir dediki: Bize Ebû Hâlid-i Ahmar, Ubeydullah'dan, o da Nâfi'den naklen rivayet etti. Nâfi' şöyte demiş:

 

«İbni Ömer'in eliyle Hacer-i Esved'i istilâmda bulunduğunu gördüm. Sonra elini öptü ve:

 

— Ben, bunu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yaptığını gördüm göreli terk etmedim! dedi.»

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri ile Nesâî «Hacc bahsinde tahrîc etmişlerdir.

 

İki Rükn-ü Yemânî'den murâd: Hacer-i Esved'in bulunduğu köşe ile ondan sonra gelen köşedir.

 

Hacer-i Esved: Kâbe-i Muazzama'nın doğusunda ve kapısının yanındaki köşededir. Asıl rükn-ü Yemânî, ondan sonraki köşenin ismidir.

 

Ancak Araplar, tağlîb tarikiyle anne ile babaya ebeveyn; güneşle aya: Kamereyn, dedikleri gibi, bu iki rükne de «Yemâniyeyn» adını vermişlerdir.

 

Diğer iki rüknüne de Şâmiyyeyn adı verilmiştir.

 

Hacer-i Esved'in bulunduğu rükne : Rükn-ü Esved de derler.

 

Öncede görüldüğü üzere, Rükn-ü Esved'in iki fazilet ve meziyeti vardır. Bunlardan biri mezkûr köşenin Hz. İbrâhim (Aleyhisselam)'ın kurduğu temel üzerinde bulunması, diğeri de Haceri'l Esved'in kurduğu temel üzerinde bulunması, diğeri de Hacerü'l- Esved'in bu köşede olmasıdır.

 

Rükn-ü Yemânî'nin bir fazileti vardır. O da İbrahim (Aleyhisselam)'ın kurduğu temel üzerinde bulunmasıdır.

 

Diğer rükünlerde bu meziyetler yoktur.

 

Bu sebepledir ki Hacer-i Esved istilâm ve öpülmek husûsiyetleriyle temayüz etmişdir. Rükn-ü Yemânî'de bir fazilet olduğu için, o yalnız istilâm olunur.

 

Diğer iki rükünde husûsî fazilet bulunmadığı sebeple, onlar ne istilâm olunur, ne de öpülürler.

 

Nevevî diyor ki: «İki Rükn-ü Yemânî'yi istilâm etmenin müstehab olduğunda ümmetin bütün ulemâsı müttefiktir. Öteki rükünlere istilâm yapılamıyacağma da cumhûr-u ulemâ ittifak etmişlerdir.

 

Yalnız selefden bâzıları, onlara istilâmı da müstehab saymışlardır.

 

Hz. Hasan ve Hüseyin ile Abdullah b. Zübeyr, Câbir b. Abdillâh, Enes b. Mâlik, Urvetü'bnü'z-Zübeyr ve Ebû'ş-Şa'sâ Câbir b. Zeyd (Radiyallahu anh) hazerâtı bunlar meyânındadır.

 

Kaadı Ebû Tayyib'in beyânına göre şehirler imamlarıyla fukahâ, geri kalan iki rüknün istilâm edilmiyeceğine bilittifâk kaail olmuşlardır.

 

Bu bâbda sahabe ile Tabiîn arasında bir gûnâ hilaf vâkî olmuşsa da onlardan sonra hilaf kalmamış ve bütün ulemâ mezkûr iki rüknün istilâm edilmiyeceğine ittifak eylemişlerdir.»

 

Rüknü meshetmekten murâd:  İstilâmdır.

 

«Ne şiddetde ne de serbest zamanda istilâmı terketmedim.» cümlesinden murâd: «Tavaf esnasında kalabalık olsun obuasın istilâmı terketemedim.» demektir.